Bülbül

BÜLBÜL

Özellikleri

15-17 cm (genellikle 16,5) uzunluğunda, 18-23 gr (genellikle 21 gr) ağırlığındaki bülbül,  kızılkuyrugun dişisini andırır, ama bacakları ve kuyruğunun ortası koyu renkdeğildir. Üst tüyleri, kuyruk sokumunda ve sırtta kızıla çalan düz, sıcak bir kahverengidir; alt tüyleri uçuk nohudî kır olur, boğazı daha soluk renktedir. Erişkinlerde, gövdenin kırıyla kaynaşan uçuk devetüyü renginde silik bir göğüslük vardır. Kahverengi başın üstünde iri ve kara gözü, hafif, beyazımtırak göz çeperiyle öne çıkar. Kaş, açık kır rengindedir. Orta Asya'da yaşayan L. megarhynchos hafizialt türünün kaş şeridi daha belirsiz ve soluktur. Dişi ve erkek birbirine benzer, yalnız erişkin erkeğin kanat uzunluğu 90 mm'den fazla, erişkin dişininki 83 mm'den az olur.

Gençlik döneminde bülbüller,  jüvenil kızılgerdanları andırırlar, ama farklı olarak kuyrukları kızıla çalar. Bu dönemde kafa ve kanatlar daha koyu ve soluk bir kahverengi üzerine daha açık, nohudî kahve beneklidir; gerdan kirli çopur olur. Kısmî gençlik ertesi  karınsasına eylül başında girerler; küçük ve ortanca örtü telekleri, bazen de büyük örtüler ve en küçük uçma teleği yenilenir.

İlk kışındaki bülbüllerin göz çeperi yetişkinlerinkinden silik olur; güzün karınsaya yeni girmiş olanlar, gençlikteki küçük ve ortanca örtü teleklerini muhafaza ederler, o yüzden bu teleklerde silik benekler vardır. İlk baharda karınsa tamamlandığında bu benekler silinir; fakat karınsa tamamlanmamışsa bile, baharda bu telekler kullanıla kullanıla yıpranıp düz bir renk almış olabilir. Örtü telekleri kısadır. Üreme ertesi karınsasına yine eylül başında girerler, karınsa tamamlandığında tüyleri erişkinlerinki gibidir.

Bülbülün görünüşü, yakın akrabası ardıç bülbülüne çok benzediği için, alan çalışması sırasında ayırt edilmesi bazen imkânsızdır. Ardıç bülbülünün tüyleri genellikle silik boz-kahverengidir, yalnız bazı ardıç bülbüllerinin donu, aynı bülbülünkü gibi sıcak, tarçıni bir kahverengi olabilir. O zaman uçma teleklerine bakılır: Bülbülde, kanat kapalıyken genellikle yedi esas uçma teleği gözükür; birinci esas örtü teleği uzundur. Ardıç bülbülünde kanat kapalıyken genellikle sekiz uçma teleği gözükür; birinci esas örtü teleği kısadır. Ayrıca yakından bakıldığında, bülbülün kuyruk telekleri, kızıla daha yakın bir pas rengidir; kuyruk altı lekesiz, sade ve pas rengine çalan devetüyü rengindedir: ardıç bülbülündeki gibi nohudî beyaz ve silik çizgili değildir; boğaz ve gerdanında koyu kırçıllı lekeler bulunmaz (ama uçuk gri bir karaltısı olabilir).

Yaşam alanı

Ilıman ve sıcak iklim bölgelerinde, alçak fundalıkları ve kapalı katları olmayan, genç ağaçlardan oluşan meşcereleri, baltalık ağaç türleri bulanan yaşam alanlarını tercih ederler; özellikle de hem yırtıcılardan saklanmalarına, hem de yem ararken yuvalarını korumalarına elverişli olan fındık dallarında rastlanırlar. İngiltere'de, yaşam alanı niteliklerinin değişimi uğraması ve fundalık yoğunluklarını azaltan Çin munçagını ve karaçayı orman habitatlarına entegre etme çalışmalarının bu ülkedeki bülbül nüfusunun düşüşüne katkısı olduğu bilinmektedir.

Büyük olasılıkla diğer bölgeler için de gösterge değeri taşıyan, Almanya'nın Ren bölgesinde bülbül için şu aşağıdaki coğrafî parametreler tespit edilmiştir;

 

Ortalama deniz seviyesiyle 200 metre arasında,

Büyüme mevsiminde ortalama hava sıcaklıgı 14 °C'nin üstünde olan,

Hava sıcaklığının 25 °C'yi yılda en az yirmi gün boyunca geçtiği,

Yıllık 750 mm'den az yağış alan,

Kuraklık endesi 0,35'nin altında olan,

Kapalı katları olmayan meşcereler.
 

Beslenme ve ekosistemdeki yerleri
Avlarını genellikle yerde ararlar. Küçük böcekler, larvalar, solucan vb. gibi canlı yemleri; sonbaharda da küçük yabani meyveleri tüketirler.

Birçok diğer ötücü kuş gibi bülbül de, bitki ve fidanlara zarar veren böcekleri yiyerek bu bitkilerin gelişmelerine katkıda bulunur. Bilinen tek doğal düşmanı alaca baykuştur (Strix aluco)

 

Üreme ve ömürlülük


Erkek bülbüllerin ötüş yetenekleri, dişileri cezbetmeye yöneliktir; ötüş repertuvarının genişliğinin bülbüllerde yaşla doğru orantılı olduğu ve yaşlı erkeklerin, gençlerden 53% oranında daha geniş bir sentatik yelpaze kullandıklarını gösteren etütler sonunda, 180 ilâ 260 arasında farklı ötüş cümlesi kurabilen yaşlı erkeklerin çiftleşme şansının genç erkeklere göre daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Başarılı çiftleşme sonrası, erkek bülbüller ötüş biçimlerini değiştirerek, dişileri cezbetmek için kullandıkları ıslıklı ötüşlerini azaltır, eşleri kuluçkaya yatana değin gece ötüşünü keserler.

Çiftleşme mevsimi, bülbüller için önemli bir rekabet dönemidir; şakımak için ciddi miktarlarda enerji sarf etmeleri gerektiğinden, ötüşler çoğu zaman erkeğin fizik kondisyonunun göstergesidir ve dişilerin yapacağı eş seçiminde başlıca etmendir. Kösnük ve atılgan ötüşlü erkeklerin çift bulma şansı daha yüksek olur. Bu azılı rekabetin nedeni, erkeklerin 49% kadarının, başarıyla çiftleşecek dişiyi hiçbir zaman bulamayacak olmasıdır. Erkekler, yuva sahanlığını cebren himaye ederler; geçmekte olan diğer kuşlarla dalaşır, bunları hiddetle kovalarlar. Bir erkek, bir mevsimde yalnız tek bir dişiyle çiftleşip onunla kalır.

Bülbüllerde toplu çiftleşme dönemi her yılın mayıs ayı ortalarına denk gelir. Yuva çoğu zaman dişi tarafından fundalıklardan toplanan küçük dallar, kuru yaprak ve otlarla yapılır. Kuluçka 13-14 gün (asgari 12 gün, azami 16 gün; ortalama: 13,75 ± 0.83) sürer. Bir seferinde 4-5 (asgari 2, azami 6; ortalama 4.63 ± 0.73) yumurta bırakan dişinin yumurtaları 21 mm'ye 16 mm ebatlarında, yüzde altısı kabuk olmak üzere 2,7 gr ağırlığındadır. Cinsel erişkinliğe ilk sene sonunda girerler. Civcivler atrisyaldir; bir kuluçkadan çıkanların ancak 1-2 tanesi ergenliğe ulaşır. 
Bülbüller 1 ila 5 yaşına kadar yaşarlar (ortalama 3,80). Kayıtlara geçen en yaşlı bülbül bir kaynağa göre 10 yıl 11 aylıktır.
 

Ötüşü

Temas kurarken, sert ve kısa "tik" sesi çıkarırlar. Tan ve günbatımında, endişeli, zemberekli saati kurma sesine benzeyen "tik-ik-ik-ik..." biçimde ötüşleri vardır. Teyakkuz hâlinde, çok keskin ve tiz, yerini belirlemesi güç bir "tsiiip" sesi çıkarırlar. Gece göçü esnasında cılız ve boğuk bir "tsi" sesiyle haberleşirler. Şakımaları tiz, uzayıp titreşen seslerle başlayarak peslere inerken ivme kazanır. Hiçbir hece bir diğerine benzemez.

 

Başlığım sayfa içeriği Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol